Otoriter Hizmetçi 5

Otoriter Hizmetçi 5 Vurduğu şeyi gördüm. Balkondaki büyük gül ağacı saksısından kalın ve dikenli bir gül dalı kopartmıştı

Sex Hikayeleri Nedir?

Sivri dikenleri iri iriydi. Ayağımızı acıyla geri çekince suratımıza sinirli bir şekilde baktı ve eliyle işaret ederek ayağımızı ileri uzatmamızı söyledi

Otoriter Hizmetçi 5 Nedir?

Tek kelime etmeye dahi tenezzül etmiyor, parmağıyla yaptığı işaretle, cezamızı kendi isteğimizle kabul etmek zorunda olduğumuzu gösteriyordu. Onun iradesine karşı gelemezdik, çünkü bizim irademiz şu anda otoritesine mahkûmdu ve ona aitti

Otoriter Hizmetçi 5 Neden Kullanmalıyız?

Onun iradesine karşı gelemezdik, çünkü bizim irademiz şu anda otoritesine mahkûmdu ve ona aitti. Mecburen, korkuyla ve ağlamaya devam ederken uzattık. Cezasının bizi falakaya yatırmak ve tabanlarımızı patlatmak olduğunu anlamıştık böylece. Gül dalıyla birer kez daha patlattı ayak tabanlarımıza. Daha şiddetli ağlıyorduk. Dikenler nedeniyle tabanımın delindiğini, çizildiğini, kanadığını da hissediyordum. Ana oğul falakaya yatırılmış eski hizmetçimiz yeni sahibimiz Neriman’dan itiraz edemeden dayak yiyorduk. Beşinciden sonra artık çığlık atamıyorduk, gırtlağımızdan hıçkırıklar süzülüyordu. Gözyaşlarımız bile kurumuştu adeta. Olağanüstü bir acı yaşıyorduk falaka cezasında. Vurmayı bırakıp tabanlarımı avucu içerisine aldı. Tabanlarıma ellerinden yayılan sıcaklık öyle hoştu ki sanki uyuşturucu gibi acım azalmaya başladı. Gülerek bana bakan yüzüne minnetle bakmaya başladım. Bıraktığında sanki tabanıma bir soğuk hava çarptı ve acım azalmış da olsa nüksetti. Bu kez oğlumun ayak tabanlarını tutmuştu. O da minnetle bakıyordu Neriman’a. “teşekkür ederim efendim” sözleri çıktı hatta ağzından. Efendim demişti, yavaşça sahipleniliyordu o da. Tekrar tabanımı tuttuğunda “Ben de çok teşekkür ederim efendim, sizi çok seviyorum, hiç gitmenizi istemiyorum” dediğimde, “Sen isteyemezsin ki tatlı köpekçiğim, ben sıkılırsam giderim” diye yanıtladı. Tamamen ruhumu vermiş tam anlamıyla kölesi olmuştum. Oğlum da köleydi sanırım hiçbir şeye itiraz edemediği için ama sanki ruhu henüz tam olmamıştı. Biraz da sahibimin gücüne olan korkusu vardı sanırım. Ama zannederim güzellik ve seksiliğine zaten kendi isteğiyle teslim olmuştu ki “Seni seviyorum” diyiverdi, “Senin olmak istiyorum” diye devam etti. Güldü Neriman hanımım, “Zaten öylesin şapşal çocuk, ikiniz de benimsiniz zaten, bana aitsiniz. Her şeyinize ben sahibim artık ve henüz almadığım şeyleri de zamanla alacağım. Ruhunuza öyle işliyorum ki, o zaman gelmeden sen bile henüz almadıklarımı vermek için yalvaracaksın. ” şeklinde yanıtladı. Tabanlarımızı biriki dakika avuçlarında tutup bizi yatıştırdıktan sonra tekrar falakaya başladı. Acı içerisinde bağırtarak, ağlatarak, çığlıklar içinde inleterek tabanlarımıza dikenli gül dalını patlatmaya devam etti. Beşer kez vurduğunda artık yine bağıracak takatim kalmamış hıçkırıklara boğulmuştum. Acıdan bayılacak gibiydim, tabanım yanıyor, kavruluyordu. Darbelerin sertliğinden eminim şişmişti ve nasıl basacağımı bilemiyorum. Yere inmeme izin verdiğinde göreceğim. Dayanılmaz bir acıııı. Eski otoriter, şimdiki pasif köle Emel olarak yine sahibime yalvarıyordum. Oğlumun da durumu farksızdı. Falakaya yatmış bir köle olarak o da hıçkırıklar içindeydi. Neriman hanım bağırmamamızı, ağlayacaksak bile sessiz olmamızı emretti. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp yere akıyordu. Oğlum da aynı şekilde sadece gözyaşlarını döküyor, ses çıkaramıyordu, hıçkırığa boğulmuştu. Bize vurmayı bıraktı ve içeri gitti. Geldiğinde elini ayağımıza değdirdiğinde bir çığlık attık ve refleksle geriye çekecektik ki, kızgın bakışını görünce ayağımızı sabit tutmaya çalıştık. Donuyordu tabanım. Mutfaktaki derin dondurucudan iki tane buz kalıbı getirmişti, her ikimizin tabanına dayamış tutuyordu. Ama acım da azalmıştı tabanımda. Bir süre sonra o buza alışmıştım. Tabanım uyuşmaya başlamıştı buzdan. Titriyordum ama rahatlamıştım da acı hissetmediğim için. İnsanı mutlu etmeyi de acıyı en derinlerinden hissettirmeyi, tüm hücrelerine indirdiği acıyı yok etmeyi de çok iyi biliyor, mükemmelen beceriyordu. Gerçek bir sahibeydi. Hayranlığım an ben an her yaşadığım olayla, bana her yaşattığıyla artıyordu. Eline ise siyah bir deri eldiven taktığı için eli donmuyordu sanırım. Buz kalıbını bir süre daha tabanımda tuttu. İyice uyuştuğumuzu ve artık o derin acıyı aldığını anladıktan sonra buzu bacağıma sürterek yukarıya getirdi. Elini eteğimden içeri sokarak buz kalıbını kasığıma değdirmişti. Kasığımdaki buzla donarken titriyordum. Hiç böyle bir şey yaşamamıştım. İçimin ürperdiğini hissettim. Kasığım donarken anlamadığım bir şekilde tahrik olmaya başlamıştım. Biraz daha ilerledi ve vajinamın çeperlerinde dolaştırmaya başladı buzu. Hızlı bir şekilde çeviriyordu çorba karıştırır gibi. O bölgemin sıcaklığından buzun eridiğini ve içime sıvı aktığını hissediyordum. Sanki birisi içime yavaş yavaş boşalıyor gibi eriyen buzun damlaları içime akıyordu. Zevk almaya inlemeye başlamıştım. Buzun küçüldüğünü de hissediyordum. Birden buzu içimde hissettim. Çok derinlere değil ama bir miktar içime girmişti. Hanımım buzu ileri geri hareket ettirince daha büyük bir zevk yaşamaya başladım. İçeride buz daha hızlı erimeye başlamıştı. Ben de içime akan damlalardan daha çok haz alıyordum. Kenarlarıma sürttükçe soğukluğu ile ürperten bir o kadar da tahrik eden buza hanımımın bir parmağının tırnağı da eşlik edince daha fazla dayanamadım. Sesli ve kesik ama hızlı nefeslerim son hızındayken kısacık tiz bir çığlık atıp sonra sesimi içimde tutmaya çalışırken kalçamı koltuktan havaya kaldırdım.

Hemen Aramak İster misin?

004456018362 Kendinize gece ya da gündüz konuşmak için bir partner arıyorsanız,sadece konuşarak bile sutyen ölçülerini kolaylıkla anlayabileceiniz esiz kadınların telefonda gerek seksten apayrı ancak gerei kadar anlamlı ve bir o kadar tatmin edici bir görüşme denizine atılmak tek bir tıklama kadar yakın. Konuştukça kafanızda şekillenen o ince belli dolgun göğüslü kadın profiline yapmak istediklerinizi onlara anlattığınızda çıldracaklar.

Otoriter Hizmetçi 5 Hakkında?

Birkaç kere hızlıca kaldırıp indirdim, kalçamla koltuğu dövüyordum. Hanımım kendimden geçirmişti beni, sonuna dek ve daha derinlere kadar içime almak istercesine bir çığlıkla boşaldım.